Çene cerrahisi işlemlerimizden faydalanmak isteyen hastalarımız, İstanbul içerisindeki kliniğimize başvuru yapabilir ve uzman çene cerrahlarımızdan destek alabilirler. Hastalarımızın yaşadığı çene sorununa bağlı olarak, uygulayacağımız çene cerrahisi işlemlerinin kapsamı ve özellikleri değişecektir. Çene cerrahisi tedavilerimizden faydalanmak isteyen hastalarımız, İstanbul sınırları içerisindeki kliniğimizden randevu almalı ve uzmanlarımızın muayenesinden geçmelidir. Çene cerrahlarımızın gerçekleştirdiği muayene ve tanı sürecinin ardından, hastalarımıza uygun tedavi planlaması yapılacaktır. Muayene sürecinin ardından, hastalarımızın hastalıklarına uygun tedavi metotları uygulanmaya başlanır. Çene cerrahisi kapsamında gerçekleştirdiğimiz tedaviler ve uzmanlarımızın kullandığı teknikler, yazı içerisinde tüm detaylarıyla ele alınmıştır.
Çene Cerrahisi Uygulamalarının Özellikleri Nelerdir?
Çene cerrahisi operasyonları, hastalarımızın çene kemiği ve çene eklemini hedef alan uygulamalardır. Çene cerrahisi işlemlerimiz, hastalarımızın çene kemiği ve çene eklemi sorunlarına göre şekillenmekte ve hastalarımızın yaşadığı problemleri gidermektedir. Hastalarımızın çene kemiği ve eklem problemleri tespit edildikten sonra, ameliyat ya da ortodontik tedavi sürecine girilmektedir. Başlangıçta ortodontik tedavi uygulanarak, hastalarımızın diş yapısı düzenlenmekte ve tedavi öncesinde diş dizilimi kontrol altına alınmaktadır. Çene cerrahisi uygulamalarından sonra, hastalarımızın yeme, içme, konuşma, yutkunma ve çiğneme fonksiyonları sorunsuz şekilde kullanılabilir. Uzmanlarımızın belirlediği operasyon sürecine bağlı olarak, ortalama 6 ay içerisinde çene yapısı normale döner ve cerrahi operasyonun etkileri ortadan kalkar.
Çene Hastalıklarının Belirtileri ve Etkileri Nelerdir?
Çene eklem hastalıklarının bulguları ve hastalarımızın şikâyet ettiği durumlar, aşağıda listeler halinde ele alınmıştır:
- Hastalarımızın yüz şeklinde kaymalar ve orantısızlıklar meydana gelmektedir.
- Çene eklemlerinin açılıp kapanması esnasında, takırtı şeklinde sesler çıkacaktır.
- Çenenin sağa, sola, yukarı ve aşağı yönlü hareketlerinde kısıtlamalar meydana gelir. Normal bir bireyde, alt çene günlük 2 bin defa hareket etmekte ve ağrı gibi herhangi bir sorun oluşmamaktadır.
- Çiğneme ve ısırma esnasında, hastalarımızın zorlanmakta ve ağrı çekmektedir.
- Çene yanlarında, eklemlerde ve ağız çevresinde ağrılar meydana gelir.
- Diş dizilimi, çene yapısının bozukluğuna bağlı olarak dengesiz şekilde gelişmektedir. Diş diziliminin bozulmasına bağlı olarak, ortodontik sorunlar da meydana gelmektedir.
- Ağzı açmada kısıtlılık yaşanmakta ve ağzın açılıp kapanması esnasında ağrılar meydana gelmektedir.
- Hastaların konuşma yetisi, çene cerrahisi problemleri sebebiyle zayıflamaktadır. Hastalarımızın konuşma kabiliyetinin azalması, çene cerrahisi gerekliliklerinin başlıca gereksinimleri arasındadır.
Çene Cerrahisinde Yapılan İşlemler Nelerdir?
Çene cerrahisinde kullanılan işlemler, özellikleriyle birlikte aşağıda sıralanmıştır:
- 20 yaş dişlerinin çürümesi ya da gömülü kalmasına bağlı olarak gelişen cerrahi çekim işlemleri
- Apikal rezeksiyon uygulamaları
- Çene cerrahisindeki kist operasyonları
- Periodontal cerrahi uygulamaları
- Çene kayması tedavileri
- Çene kırılmasına bağlı cerrahi girişimler
- Çene yamukluğu cerrahisi
- Çeneye darbe alınması sonucunda uygulanan cerrahi operasyonlar
- Çene protez uygulamaları
- Alt ve üst çenenin geri itilmesine bağlı operasyonlar
Çene cerrahi işlemleri, ortodonti tedavileriyle eşzamanlı olarak ilerlemektedir. Operasyon sürecinin sonunda, hastaların çene yapısı ve diş dizilimi normal hale gelmektedir.
Çene Cerrahisinde 20 Yaş Dişin Çekimi Nasıl Yapılır?
20’lik dişlerin çekilmesi için çene cerrahisi uzmanlarımızın belirlediği tedavi sürecine uyulması gerekir. Hastalarımızın 20 yaş dişlerindeki sorunlar, çevresel faktörlere, çiğneme sorunlarına, ısırma ve tırnak yeme alışkanlıklarına ya da beslenme ve ağız bakım alışkanlıklarına bağlı olarak gelişmektedir. Kemik içi ya da dişetindeki bakteriyel sorunlar, 20 yaş dişlerinin çürümesine yol açmaktadır. 20 yaş dişleri, diş dizilimi içerisinde en sağlam köklere sahip dişler olarak nitelendirilir. Hastalarımızın 20 yaş dişlerinin çürümesi ya da 20 yaş dişlerinin hiç çıkamaması sonucunda dişetine gömülü kalması durumunda, çene cerrahisi işlemlerinden destek alınmaktadır. 20 yaş dişlerinin çekimi için geçerli neden saydığımız etkenler şunlardır:
- 20 yaş dişinin çevresinde hijyen sorununun oluşması ve temizliği engelleyici görev görmesi,
- 20 yaş dişinin çevresinde gelişen kist, lezyon ve benzeri oluşumların, diş yapısına zarar vermesi,
- 20 yaş dişlerinin çevresindeki komşu dişlerin zarar görmesi,
- Çiğneme ve konuşma esnasında zorluk yaşanması,
- 20 yaş dişlerinin, belirli aralıklarla iltihap oluşturması, çene cerrahisiyle diş çekimi yapılmasına yol açmaktadır.
Çene Cerrahisinde Kullanılan Anestezi Türü Nedir?
Çene cerrahisi uygulama adımlarına başlamadan önce, hastalarımıza genel anestezi verilmektedir. Çene cerrahisinde kullanılan teknikler ve uygulamanın süresine bağlı olarak, hastalarımızın operasyonda kalma olanakları zorlaşmaktadır. Operasyon süresince, hastalarımızın herhangi bir olayı hatırlamaması ve olaylardan etkilenerek travma yaşamaması amacıyla, genel anestezi sonrasında işlemlere başlamaktayız. Çene cerrahisi öncesinde genel anesteziyle uyuşturulan hastalarımız, operasyon sonrasında 1 gün müşahede altında tutulmaktadır. Anestezinin etkisi geçtikten sonra, hastalarımız taburcu edilir ve ortalama 2 hafta içerisinde, normal hayata dönüş sağlanır. Çene cerrahisinde kullanılan genel anestezi ve sedasyon uygulamaları, hastalarımızın ağrısız ve travmasız şekilde operasyonlarını atlatmalarını sağlamaktadır. Operasyon sonrasında, hastalarımızın ağrı ve acı eşiği yükseldiğinden ağrı hissi en aza indirilmektedir. Diş hekimi korkusu olan ve uzun süreli operasyonlara alınan hastalarımız, uzmanlarımızın kararına göre, genel anestezi ya da sedasyon ile uyuşturulacaktır. Çene cerrahisinde kullanılan genel anestezi ve sedasyon uygulamalarımız, anestezi uzmanlarımız tarafından kontrol edilmektedir.
Çene cerrahisi ile çenem zaman içerisinde doğal haline döndü. Tel tedavisi olmadan önce uyguladığımız bu tedavi ile diğer tedavilerim daha rahat bir şekilde uygulandı. Alışması biraz zor olsa da imkansız bir şey değil. Dolayısıyla şuan yaptırdığım için gayet memnunum. Korkan herkese de korkmaması gerektiğini rahat bir şekilde söyleyebilirim. Başta benim de korkularım vardı ama tedaviden sonra yersiz olduğunu anladım.
Yiyecekleri çiğnemede zorluk çekiyordum ve güvendiğim tek klinik olan İstanbul Gülüş Tasarımı kliniğinden randevu aldım. Çene cerrahisi ile şuan gayet mutlu ve sağlıklı bir şekilde devam ediyorum. Korkan herkese korkmaması gerektiğini söyleyebilirim. Şuan daha rahat yemek yiyebiliyorum.